toplanabilir

listen to the pronunciation of toplanabilir
Türkisch - Englisch
collectable
collectible
topla
gather

He gathered his children around him. - O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

Naples gathers many tourists. - Napoli çok sayıda turist toplar.

topla
{f} harvest

I don't harvest your olives. - Senin zeytinlerini toplamam.

I don't harvest their olives. - Onların zeytinlerini toplamam.

topla
{f} summed
topla
make up

Sami can make up his own bed. - Sami kendi yatağını toplayabilir.

They make up about 12.5 percent of the total population. - Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.

topla
pick

I should like to see the trees from which you picked these apples. - Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.

Tom picked up some pretty shells on the beach. - Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

topla
assemble

The students assembled in the classroom. - Öğrenciler sınıfta toplandı.

The leaders assembled in Paris for a meeting. - Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.

topla
round up
topla
made up
topla
summon up

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
add up

Please add up the numbers. - Lütfen sayıları toplayınız.

Add up these figures. - Bu sayıları toplayın.

topla
{f} bunch
topla
{f} gathering

We had to postpone the gathering because of rain. - Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Tom doesn't enjoy family gatherings very much. - Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.

topla
sum up

Can you briefly sum up what was said at the meeting? - Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?

topla
reunite
topla
{f} muster

He mustered up his courage to talk to a foreigner. - O bir yabancı ile konuşmak için cesaretini topladı.

Tom finally mustered up the courage to ask Mary out. - Tom sonunda Mary'ye çıkma teklif etmek için cesaretini topladı.

topla
{f} collected

He collected a lot of stamps. - O, çok sayıda pul topladı.

Tom collected coffee cups. - Tom kahve fincanlarını topladı.

topla
bunched
primer toplanabilir renk
primary additive colour
topla
three-pronged pitchfork
topla
collecting

I lost interest in collecting stamps. - Pulları toplamada ilgimi kaybetti.

Tom's hobby is collecting photos of cars. - Tom'un hobisi araba fotoğrafları toplamaktır.

topla
sum#up
topla
convoke
topla
sum

In a closed system the sum of the contained energies remains constant. - Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
sumup
topla
make#up
topla
recruit
Türkisch - Türkisch

Definition von toplanabilir im Türkisch Türkisch wörterbuch

topla
Üç parmaklı diren
topla
Üç parmaklı dirgen
toplanabilir
Favoriten