too small to be seen except under a microscope

listen to the pronunciation of too small to be seen except under a microscope
Englisch - Türkisch

Definition von too small to be seen except under a microscope im Englisch Türkisch wörterbuch

small
{s} ufak

Kazanmak için ufak bir şansımız var. - We have small chance to win.

Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık. - During the vacation my sister and I stayed at a small village at the foot of Mt. Fuji.

small
{s} mütevazi
microscopic
(Denizbilim) minilölçekte
microscopic
(Denizbilim) minilgörü
small
ufak parça
microscopic
mikroskopik
small
ufak ufak
small
küçük küçük
microscopic
(sıfat) mikroskobik
microscopic
{s} çok ufak
microscopic
{s} mikroskobik

Bakteriler mikroskobik organizmalardır. - Bacteria are microscopic organisms.

Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı. - Dan performed a microscopic examination of the hair.

microscopic
(Tıp) (al) Ancak mikroskopla görülebilen, mikroskopa ait, mikroskopik
small
{i} dar kısım
small
{s} minik
small
{s} cömertlikten yoksun, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen, çok bencil
small
{i} arka

Evimin arkasında küçük bir gölet var. - There is a small pond in back of my house.

Bizim bir bayan arkadaşımız, geçen hafta küçük bir kasabaya bir seyahat yaptı. - A woman friend of ours took a trip to a small town last week.

small
small arms tabanca gibi ufak silahlar
small
{s} küçücük
small
bir şeyin ince yeri
Englisch - Englisch
small
microscopic
too small to be seen except under a microscope

    Silbentrennung

    too small to be seen ex·cept un·der a mi·cro·scope

    Türkische aussprache

    tu smôl tı bi sin îksept ʌndır ı maykrıskōp

    Aussprache

    /ˈto͞o ˈsmôl tə bē ˈsēn əkˈsept ˈəndər ə ˈmīkrəsˌkōp/ /ˈtuː ˈsmɔːl tə biː ˈsiːn ɪkˈsɛpt ˈʌndɜr ə ˈmaɪkrəsˌkoʊp/
Favoriten