Türkisch - Englisch
Definition von tonik im Türkisch Englisch wörterbuch
- tonic
Tom stood in the corner of the room with a gin and tonic in his hand.
-Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
Tom ordered a beer for himself and a gin tonic for Mary.
-Tom, Mary için cin tonik, kendisi içinse bira sipariş etti.
- tonic water
I want vodka with tonic water.
-Ben tonikli votka istiyorum.
- bracer
- (a) tonic
- med
- tonic water, tonic
- toner
- tonic, tonical
- roborant
- tonik klonik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tonic-clonic
- tonik hareketsizlik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tonic immobility
- tonik kas gerilimi
- (Tıp) tonic spasm
- tonik pupilla
- (Tıp) tonic pupil
- tonik refleks
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tonic reflex
- tonik-klonik nöbet
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tonic-clonic seizure
- cin tonik rica ediyorum
- I'll have a gin and tonic
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von tonik im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon
- Organları uyaran ve güçlendiren ilaç
- Bazı içkilere katılan sıvı madde
- Cilt bakımında kullanılan yüze ve boyna sürülen losyon
- Acı portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi
- Cilt bakımında kullanılan yüzü ve boyna sürülen losyon
- Bir soda tipi
- Organları uyaran ve güçlendiren (ilâç)