Roll up those magazines.
- Bu dergileri tomar yap.
My wife has the strange habit of pilfering wads of toilet paper from public restrooms.
- Karımın kamu tuvaletlerinden tuvalet kağıdı tomarlarını aşırmak gibi tuhaf alışkanlığı var.
Tom burned a big wad of hundred dollar bills.
- Tom büyük bir tomar yüz dolarlık banknot yaktı.