Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Johnny kept planting apple seeds for 46 years.
- Johnny 46 yıl boyunca elma tohumlarını ekmeye devam etti.
Tom planted some flower seeds in his garden.
- Tom bahçesinde bazı çiçek tohumları ekti.
Feed chickens with seeds.
- Tavukları tohumla besle.
Charlemagne is said to have sown the seeds of both Germany and France.
- Charlemagne'ın hem Almanya hem de Fransa'nın tohumlarını attığı söylenir.
Farmers sow grain seeds in spring.
- Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.
Tom planted some flower seeds in his garden.
- Tom bahçesinde bazı çiçek tohumları ekti.
Fruits have seeds in them.
- Meyvelerin içlerinde tohumları vardır.