Bir barış anlaşması üzerinde anlaşmak için İngiltere'nin hiç acelesi yoktu. - Britain was in no hurry to agree on a peace treaty.
Bir barış anlaşması üzerinde anlaşmak için İngiltere'nin hiç acelesi yoktu.
Britain was in no hurry to agree on a peace treaty.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık. - I've got to agree with Tom on this one.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
I've got to agree with Tom on this one.