to win (a battle)

listen to the pronunciation of to win (a battle)
Englisch - Türkisch

Definition von to win (a battle) im Englisch Türkisch wörterbuch

overcome
{f} üstesinden gelmek

Birçok zorluğun üstesinden gelmek zorundayız. - We have to overcome many difficulties.

O, bir sürü engelin üstesinden gelmek zorundaydı. - He had to overcome a lot of obstacles.

overcome
aşmak
overcome
alt etmek
overcome
(fiil) hakkından gelmek, başa çıkmak, üstesinden gelmek, halletmek, başarmak, atlatmak, zayıf düşürmek
overcome
{f} hakkından gelmek
overcome
üstesinden gel

Öncüler bir dizi engelin üstesinden geldiler. - The pioneers have overcome a series of obstacles.

İlk engelin üstesinden gelmeyi başardık. - We have managed to overcome the first obstacle.

overcome
{f} atlatmak
overcome
haklamak
overcome
alt olmak
overcome
ortadan kaldırma
overcome
(duygu/vb.) davranışları etkilemek
overcome
galip gelmek
overcome
galebe çalmak
overcome
{f} başarmak
overcome
atlatma

Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna. - I have tried to overcome my shyness, but to no avail.

overcome
{f} (o.ver.came, o.ver.come) -in üstesinden gelmek; -i yenmek
overcome
be over come etkilenmek
overcome
çaresini bulmak
overcome
{f} başa çıkmak
Englisch - Englisch
overcome

thenne he sente for the quene and sone she was come, and she maade grete Joye of the ouercomynge of that bataille.

to win (a battle)
Favoriten