to warn, inform, tell, publish

listen to the pronunciation of to warn, inform, tell, publish
Englisch - Türkisch

Definition von to warn, inform, tell, publish im Englisch Türkisch wörterbuch

advertise
reklam etmek
advertise
{i} reklam

Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler. - They advertised that they had a house for sale.

Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar. - They advertised a new car on TV.

advertise
{f} reklâmını yapmak
advertise
ilanla aramak
advertise
(Bilgisayar) tanıtımını yap

Tom satılık saksafonunun tanıtımını yaptı. - Tom advertised his saxophone for sale.

advertise
duyurmak
advertise
tanıtmak
advertise
ilan etmek
advertise
reklamını yapmak
advertise
bildirmek
advertise
tanıt
advertise
(fiil) reklâmını yapmak, reklâm yapmak, tanıtım yapmak, ilan etmek, duyurmak, ilan vermek
advertise
advertising agent reklâm ajansı
advertise
bildirme
advertise
{f} ilan vermek

İlan vermek için yeterli param yok. - I don't have enough money to advertise.

advertise
haber
advertise
tanıt,v.reklamını yap: n.reklam
advertise
reklam yap/ver
Englisch - Englisch
{v} advertise
to warn, inform, tell, publish
Favoriten