Onu hayal etmek neredeyse imkansız.
- It's almost impossible to imagine.
Ne televizyon ne de internetsiz bir hayatı hayal etmek zordur.
- It is difficult to imagine a life with neither television nor the Internet.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you have a time machine.
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Bir ailenin bizimkinden daha işlevsiz olduğunu düşünmek zor.
- It's hard to imagine a family more dysfunctional than ours.
Evcil hayvanın olmadığı bir hayatı düşünmek zor.
- It's hard to imagine a life without pets.
Imagine that we were siblings.