Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum.
- I want to continue to help women.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
- We have no options but to continue.
Gezisine gizlice devam etmek zorunda kaldı.
- He had to continue his trip in secret.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
İnatçılıklarını sürdürüyorlar.
- They continue being stubborn.
Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
- He continued his studies at graduate school.