Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
- Attempts to negotiate a peace treaty failed.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi.
- Tom was the only one who even attempted to do something about the problem.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
- They're attempting to contact her.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
- The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.