Bunu denemek istiyorum.
- I'd like to try this on.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
- Tom always wants to try something new.
Daha kibar olmayı denemelisin.
- You should try to be more polite.
Okulda daha fazla gayret etmek zorundayım.
- I have to try harder at school.
Bu makale büyük bir gelişme gösterir.
- This essay shows a great improvement.
Bu makale gramer hataları ve yazım hataları ile doludur.
- This essay is full of grammatical errors and typos.
Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
- Tom's essay had many typos.
Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
- Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
Seninle benim aramdaki fark benim aslında doğru olanı yapmaya çalışmakla ilgileniyorum olmam.
- The difference between you and me is that I'm actually interested in trying to do what is right.
Döküm içindeki kolumla bunu yapmaya çalışmak gerçekten çok sinir bozucu.
- It's just so frustrating to try to do this with my arm in a cast.
Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
- Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.
- I finally stopped trying to persuade Tom to clean his room.
Ona uğraşmak anlamsız.
- It's nonsense to try that.
Onu geri getirmeye çalışmak aptalca olur.
- To try to bring it back would be foolish.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
İş için beni deneyin, lütfen.
- Please try me for the job.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.
- I have a few essays to write by tomorrow.
Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.
- Tom had Mary correct his essay.
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
El yazısı kompozisyonlar kabul edilmeyecektir.
- Handwritten essays won't be accepted.
O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.
- He gave us an essay to write during the vacation.
Ben çok sosyal değilim, ama bir çaba sarfetmeye çalışıyorum.
- I'm not very social, but I try to make an effort.
Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.
- The reason why you failed is you did not try hard enough.
Today I scored my first try.
Try this—you’ll love it.
I gave sushi a try but I didn’t like it.
You are trying too hard.
I'll come to dinner soon. I'm trying to beat this level first.
euery feend his busie paines applide, / To melt the golden metall, ready to be tride.
... of try to -- there's almost like this emotional poetry ...
... And I went to the dentist to try and get it fixed. ...