Englisch - Türkisch
Definition von to trick or mislead im Englisch Türkisch wörterbuch
- deceive
- aldatmak
Ben her zaman sana karşı dürüst oldum. Neden beni aldatmak istiyorsun?
-I have always been honest with you. Why do you want to deceive me?
Sizi temin ederim ki sizi aldatmak niyetinde değildim.
-I assure you I didn't intend to deceive you.
- deceive
- {f} kandırmak
Sence çocukları kandırmak kolay mıdır?
-Do you think it is easy to deceive children?
Asla seni kandırmak istemedim.
-I never wanted to deceive you.
- deceive
- {f} ihanet etmek
- deceive
- göz boyamak
- deceive
- {f} kafese koymak
- deceive
- kazıklamak
- deceive
- oyuna getirmek
- deceive
- avlamak
- deceive
- mantarlamak
- deceive
- (Kanun) iğfal etmek
- deceive
- uyutmak
- deceive
- aldat
O, beni aldatacak son kişidir.
-He is the last man to deceive me.
Beni en çok kızdıran aldatılmış olmamdı.
-What bugged me most was having been deceived.
- deceive
- {f} kaybetmek
- deceive
- {f} yutturmak
- deceive
- {f} yitirmek
- deceive
- {f} faka bastırmak
- deceive
- {f} kafeslemek
- deceive
- {f} çarpmak
- deceive
- hilekâr kimse
- deceive
- {f} keklemek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to trick or mislead im Englisch Englisch wörterbuch
- deceive
to trick or mislead
Silbentrennung
to trick or mis·leadTürkische aussprache
tı trîk ır mîslidAussprache
/tə ˈtrək ər məsˈlēd/ /tə ˈtrɪk ɜr mɪsˈliːd/
Resimler
Historie
Favoriten