Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir.
- Children like to explore. This can be dangerous.
Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
- The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
Mary dağı keşfetmeye gitti.
- Mary has gone off to explore the mountain.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
- He hopes to explore the uninhabited island.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
- In 1497, John Cabot explored Canada.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.