O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Burası oldukça güzel.
- This place is quite nice.
Burası o kadar kötü bir yer değil.
- This place isn't so bad.
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Hiçbir terbiyeli insan o yere gitmez.
- No decent people go to that place.
Biz o yere hiç gitmedik.
- We've never been to that place.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
... important to understand that the reforms we've put in place, working with 46 governors around ...
... attractive place for entrepreneurs, for people who want to expand their business. That's ...