Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
- Today is the hottest day this year.
Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
- As everyone knows, today is a very significant day for us.
Hayatım boyunca bu gün için bekledim.
- I've waited all my life for this day.
Bu gün tarihe geçecek.
- This day will go down in history.
Bugünkü gelenekleriniz nedir?
- What are your traditions on this day?
Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- May this day be the happiest day in your life.
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
Ben şimdi Russia Todayi izliyorum.
- I'm now watching Russia Today.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
- The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.
... their day to day lives. ...
... all day long ...