to the inside of; within

listen to the pronunciation of to the inside of; within
Englisch - Türkisch

Definition von to the inside of; within im Englisch Türkisch wörterbuch

into
içine

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

Peynirin içine bıçak saplamayın. - Don't thrust your knife into the cheese.

into
içine doğru

o evine içine doğru koştuğunda , kedi kasılarak ipliğin etrafında yürüyordu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

Tom suyun içine doğru yürüdü. - Tom waded into the water.

into
biçimine
into
(Bilgisayar) yeni iletileri
into
in içine
into
şekline
into
-a
into
-da
into
-e meraklı
into
hasta

Onun uzun hastalığı onu borçlandırdı. - His long sickness ran him into debt.

Tom hastaneye kabul edildi. - Tom was admitted into the hospital.

into
-e
into
edat içine
into
{e} içine; içeri; -e, -ye
into
{e} ye
into
be into ile meşgul olmak
into
{e} haline

Kasaba bir şehir haline geldi. - The town grew into a city.

Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi. - Tom's hands were tightly clenched into fists.

into
{e} içeriye

Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi. - Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.

into
meraklısı olmak
into
dahiline
Englisch - Englisch
into
to the inside of; within
Favoriten