Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Sonunda hedefine ulaştı.
- Finally, he achieved his goal.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.
- The only goal of the final match was scored by Andrés Iniesta.
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
- The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.
... That was my goal. ...
... And on the Chrome team, our goal is to make the web ...