Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
- There are sparks flying out of the electric socket.
Bir kuşun gökyüzünde uçuşunu gördüm.
- I saw a bird fly across the sky.
Sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.
- You don't have to stay to the end.
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
- He did his best to the end.
Bir helikopteri uçurmak kolay değildir.
- Flying a helicopter isn't easy.
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying a kite can be dangerous.
Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.