Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
- They want to take part in the Olympic Games.
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.