Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.
- The election campaign of 1880 was not exciting.
Truman seçim gününe kadar mücadele etti.
- Truman campaigned until Election Day.
Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti.
- Eisenhower had campaigned to end the war.
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
- Our company wants to take part in that research project.
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.