Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.
Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Mary likes to observe birds.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.