to take for a walk

listen to the pronunciation of to take for a walk
Englisch - Türkisch

Definition von to take for a walk im Englisch Türkisch wörterbuch

walk
{f} yürüyerek gitmek

Bu sıcakta işe yürüyerek gitmek kötü bir fikir. - Walking to work in this heat is a bad idea.

Tom her gün okula yürüyerek gitmek zorunda mı? - Does Tom have to walk to school every day?

walk
otlak
take for a walk
yürüyüş yap
walk
yürüyüşe çıkarmak
walk
gezinti

Sahilde gezinti yaptık. - We went for a walk on the beach.

take for a walk
dolaştırmak
walk
hareket etmek
walk
(fiil) yürümek, yürüyerek gitmek, dolaşmak, gezdirmek, gezmek, adımlamak, adımla ölçmek, yürütmek, dolaştırmak, yürüyüşe çıkarmak, yürüterek yormak, eşlik etmek, taşımak (iterek)
walk
{f} gezmek
walk
{f} dolaştırmak
walk
{i} devriye gezme
walk
{i} yürünecek mesafe
walk
{f} yürütmek
walk
{i} yürüyüş yolu

Tom ön yürüyüş yoluna yaklaşıyor. - Tom is coming up the front walk.

walk
{i} koyun çiftliği
walk
{f} adımla ölçmek
walk
{f} taşımak (iterek)
walk
yürümek, yürüyerek gitmek: We walked all the way from Üsküdar to Kadıköy. Üsküdar'dan ta Kadıköy'e kadar yürüdük. I didn't come by car
walk
{i} yürünecek yer
walk
beraberinde yürüyüşe çıkmak
walk
{i} yol

Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık. - There being no train, we had to walk all the way.

Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü. - They walked along the road three abreast.

Englisch - Englisch
walk
to take for a walk

    Türkische aussprache

    tı teyk fôr ı wôk

    Aussprache

    /tə ˈtāk ˈfôr ə ˈwôk/ /tə ˈteɪk ˈfɔːr ə ˈwɔːk/
Favoriten