Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.
- If anyone is not willing to work, then he is not to eat, either.
Balık yemekten hoşlanır mısın?
- Do you like eating fish?
Yemek için fazla yiyecekleri yoktu.
- They did not have much food to eat.
Hangi yiyecekleri, eğer varsa, yemekten kaçınırsınız?
- What foods, if any, do you avoid eating?
Canım çok yemek yemek istemiyor.
- I don't feel much like eating.
Tom'un canı çok yemek yemek istemiyordu.
- Tom didn't feel much like eating.
Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu.
- Tom was looking for place to eat that had reasonable prices.
Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.