to take away; to put an end; to destroy

listen to the pronunciation of to take away; to put an end; to destroy
Englisch - Türkisch

Definition von to take away; to put an end; to destroy im Englisch Türkisch wörterbuch

deprive
mahrum et

Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti. - The traffic accident deprived the young man of his sight.

Kaza onları mutluluklarından mahrum etti. - The accident deprived them of their happiness.

deprive
mahrum etmek
deprive
(of ile) yoksun bırakmak
deprive
{f} yoksun bırakmak
deprive
{f} görevden almak
deprive
{f} of -den yoksun bırakmak, -den mahrum etmek, -den etmek: This work will deprive us of our health. Bu iş bizi sağlığımızdan edecek
deprive
{f} rütbesini indirmek (kilise)
deprive
mahrumiyet
Englisch - Englisch
deprive
to take away; to put an end; to destroy
Favoriten