O, yıkanmak için soyundu.
- She undressed to take a bath.
Kapı zili çaldığında Tom bir banyo yapmak üzereydi.
- Tom was about to take a bath when the doorbell rang.
Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
- She was just about to take a bath when the bell rang.
Arjantin'de yüzmeye gidenler piranhalar tarafından saldırıya uğradı.
- Bathers in Argentina were attacked by piranhas.
Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
- Some boys don't like to bathe regularly.
Denizde yıkanmak istiyorum.
- I want to bathe in the sea.
She told the children to take a bath and wash off the mud and grime.
Shareholders took a bath when the company went bankrupt.