to supply with a weapon or weapons

listen to the pronunciation of to supply with a weapon or weapons
Englisch - Türkisch

Definition von to supply with a weapon or weapons im Englisch Türkisch wörterbuch

arm
{i} kol

Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

arm
{i} otorite
arm
{i} koy

Tom ısıölçeri kolunun altına koydu. - Tom put the thermometer under his arm.

O, kolunu onun beline koydu. - He put his arm around her waist.

arm
koltuk kolu
arm
askerlik
arm
askerlik hizmeti
arm
silahlandırmak

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
şube kol
arm
(fiil) silâhlanmak, silâhlandırmak; zırh giydirmek, donatmak, sağlamak; elini uzatmak, destek olmak; sarılmak
arm
savaşa hazırlamak
arm
{i} cephane

Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı. - The army surrendered its arsenal to the enemy.

arm
{i} dal

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı. - The baby was sound asleep in her mother's arms.

arm
{i} silâh

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

Silah ihracatı yasaklandı. - The export of arms was prohibited.

arm
silahlandırma

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
donatım teçhizat
arm
(İnşaat) kol, arm
arm
{f} silahlandırmak; silahlanmak
arm
teçhiz etmek
Englisch - Englisch
arm
to supply with a weapon or weapons

    Silbentrennung

    to sup·ply with a weap·on or weapons

    Türkische aussprache

    tı sıplay wîdh ı wepın ır wepınz

    Aussprache

    /tə səˈplī wəᴛʜ ə ˈwepən ər ˈwepənz/ /tə səˈplaɪ wɪð ə ˈwɛpən ɜr ˈwɛpənz/
Favoriten