to sully; to stain; to blemish, as reputation

Englisch - Türkisch

Definition von to sully; to stain; to blemish, as reputation im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

blur

{f} bulandırmak

blur

{i} bulanıklık

blur

{f} bulandır

blur

{i} mürekkep lekesi

blur

yaymak

blur

blurrybulanık

blur

hayal meyal

blur

{f} lekelenmek

blur

{f} bulanıklaştırmak

blur

şapırdatmak

blur

(Bilgisayar) bulanıklaştır

Bu, haber ve reklam arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır. - This blurs the line between news and advertising.

blur

bulanık

Her şey bulanık görünüyor. Yeni bir gözlüğe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. - Everything looks blurry. I think I need a new pair of glasses.

Olası yan etkiler arasında bulanık görme ve nefes darlığı bulunmaktadır. - Possible side effects include blurred vision and shortness of breath.

blur

{f} bulanmak

blur

bulaşık

blur

net görülmesini zorlaştırmak

blur

{i} donukluk

blur

{i} leke

blur

{f} bulaştırmak

blur

{f} bulanıklaştırmak; bulanıklaşmak

Englisch - Englisch

Definition von to sully; to stain; to blemish, as reputation im Englisch Englisch wörterbuch

blur

Silbentrennung

to sully; to stain; to blemish, as re·pu·ta·tion