to succeed in order of time, rank, or office

listen to the pronunciation of to succeed in order of time, rank, or office
Englisch - Türkisch

Definition von to succeed in order of time, rank, or office im Englisch Türkisch wörterbuch

follow
izlemek

Siz beyefendiler beni izlemek ister misiniz? - Would you gentlemen like to follow me?

Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır. - Tom has to follow our rules.

follow
{f} takip etmek

Trafik kurallarını takip etmek önemlidir. - Following traffic rules is important.

Tom'un Mary'yi takip etmekten başka hiçbir seçeneği yoktu. - Tom had no choice but to follow Mary.

follow
takip

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi. - The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.

Bir lider mi yoksa bir takipçi misiniz? - Are you a leader or a follower?

follow
itaat etmek
follow
kollamak
follow
anlamak
follow
hemen ardından yer almak
follow
dikkatle dinlemek
follow
-in ardından gelmek
follow
uymak

Bütün üyeler bu kurallara uymak zorundadırlar. - All members must follow these rules.

Her zaman kurallara uymak zorundayız. - We always have to follow the rules.

follow
{f} sonra gelmek
follow
peşini bırakmamak
follow
arkasından yetişmeye çalışmak
follow
çıkmak

Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle. - If you want to get out of here alive, follow me.

follow
(Askeri) UP ECHELON (AIR TRANSPORT): İNDİRME TAKVİYE KADEMESİ (HAVA ULAŞTIRMA): İndirme hedef bölgesine, hücum kademesinden sonra intikal eden unsurlar
follow
follow after peşinden gitmek
follow
bilardoda bir vuruş
follow
mesleğinde çalışmak
follow
{f} sürdürmek
follow
anlaşılmak
Englisch - Englisch
follow
to succeed in order of time, rank, or office
Favoriten