Yeni bir şiir tarzını belirleyen büyük çağdaş şair Nima Youshij idi.
- The great contemporary poet who established a new style of poem was “Nima Youshij.”
Malaya peştemalı tarzı elbiseni seviyorum.
- I like your sarong style skirt.
O evin biçimi benimkine benzer.
- The style of that house is similar to mine.
Tom'un stil duygusu yok.
- Tom has no sense of style.
Seninki ile aynı stil ceket istiyorum.
- I want the same style of jacket as yours.
1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.
- The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.
Kadife pantolonun modası geçmiştir.
- Velvet pants are out of style.
Keşke fötr şapka modaya uygun geri gelse.
- I wish the fedora would come back in style.
Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.
- Part of the charm of a big city lies in the variety of styles that can be seen in the architecture of its buildings.
Marianne’s preserver, as Margaret, with more elegance than precision, stiled sic] Willoughby, called at the cottage early the next morning to make his personal inquiries.
... Leopard-style melodies in the choruses. ...
... millions of people, have been inspired by your style. ...