to strike and dash about, as water, mud, etc

listen to the pronunciation of to strike and dash about, as water, mud, etc
Englisch - Türkisch

Definition von to strike and dash about, as water, mud, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

splash
şap
splash
şıp
splash
sıçrayan çamur
splash
yüzüne su çarpmak
splash
çamurlu

Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı. - The passing car splashed muddy water on me.

Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu. - Earlier, as I was walking down the sidewalk, a car drove by and splashed water on me. Look at this! My skirt and shoes are all muddy.

splash
{f} sıçrat

Çocuklar su kaydırağına geldiklerinde su sıçratmayı seviyorlar. - Children enjoying making a splash in water as they come off a waterslide.

Geçen bir araba üzerimize su sıçrattı. - A passing car splashed water on us.

splash
şapırtı
splash
{i} fiyaka
splash
{i} suya çarpma sesi
splash
{f} yağmak
splash
{i} benek
splash
{f} yıkamak
splash
{f} on/with -e (su, çamur v.b.'ni) sıçratmak: You've splashed me with water./You've splashed water on me. Bana su sıçrattın
splash
heyecan
splash
{i} sansasyon
splash
çamur veya su sıçratmak
splash
(Askeri) ATIŞ BİLGİSİ: 1. Deniz topçu ve topçu desteğinde, bir salvo veya atımın hesaplanmış vuruş anında beş saniye önce, ateş eden gemi veya topçu ateş idare merkezinden gözetleyiciye/gözetleyicilere gönderilen bilgi. 2. Bir hava önlemesinde, hedef imhasının görüntü veya radar vasıtası ile teyit edilmesi
splash
{f} sürmek (boya vb.)
splash
(isim) fışırtı, sıçrama, su sıçratma, serpme, serpiştirme, şapırtı, su sesi, suya çarpma sesi, çamur sıçraması, benek, su lekesi, sükse, sansasyon, hava, fiyaka, içkiye katılan soda
Englisch - Englisch
splash