Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
- It is rude to point at people.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
- People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
He would not be alone, who all things can; / But peopled Heav'n with Angels, Earth with Man.