Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı.
- There were several stars to be seen in the sky.
Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
- The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Orada kar mı yağıyor? Bak, zaten orada toprağın üstünde belirmeye başlıyor!
- Is it snowing out there? Look, it's already starting to appear on the ground there!
Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
- Starbucks is the best place to buy coffee.
2009'da işe başladığımızda, mağazanın şehirdeki en iyilerden biri olacağına ikna edildim.
- When we started out in 2009, I was convinced that our store would become one of the best in the city.
O, ünlü olmadan önce onun peşinde koşmaya başladı.
- She started pursuing him before he became famous.
Tom ünlü bir film yıldızıdır.
- Tom is a famous movie star.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.
- Tom put a star on top of the Christmas tree.
Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
- Let's start focusing on more important matters.
Onu ne kadar çok teşvik ettiğim önemli değil, O, görev üzerinde çalışmaya başlamayı reddediyor.
- No matter how much I prod her, she refuses to start working on the assignment.
Güneş en parlak yıldızdır.
- The sun is the brightest star.
Bu gece yıldızlar parlak şekilde parlıyor.
- The stars are shining brightly tonight.
Başlangıç için Kudüsü ziyaret ettim-üç büyük din için kutsal bir yer.
- For a start, I visited Jerusalem - a sacred place for three major religions.
Yıldızlar büyüktür, çünkü onlar sıcaktır; onların yakıtı bittiğinde, onlar çökerler.
- Stars are big, because they're hot; when their fuel is exhausted, they collapse.
Tom'un başlamak için bir şansı var.
- Tom got a chance to start over.
Sana bir şans veriyorum.
- I am giving you a star.
His teacher tells us he is a star pupil.
... I would watch endless episodes of Star Trek, captivated by ...
... footballer or soccer star. ...