Englisch - Türkisch
Definition von to sprinkle with pepper, warm, beat im Englisch Türkisch wörterbuch
- pepper
- {i} biber
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
-The only spice Tom puts on meat is pepper.
Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.
-Tom thought Mary knew where to buy black pepper.
- pepper
- karabiber
Karabiber değirmenini bana uzat.
-Pass me the pepper grinder.
Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
-Do you want fresh ground pepper on your salad?
- pepper
- {i} biber serpmek
- pepper
- üzerine kurşun veya taş yağdırmak
- pepper
- biber fidanı
- pepper
- kırmızıbiber
- pepper
- çekici duruma sokmak
- pepper
- biber gibi ekmek
- pepper
- Pipernigrum
- pepper
- biberlemek
- pepper
- {f} -e (toz/pul) biber koymak; üzerine biber ekmek, biberlemek
- pepper
- pepperand salttuz
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to sprinkle with pepper, warm, beat im Englisch Englisch wörterbuch
- {v} pepper
to sprinkle with pepper, warm, beat
Silbentrennung
to sprin·kle with pepper, warm, beatAussprache
Resimler
Historie
Favoriten