to speed, like a bullet

listen to the pronunciation of to speed, like a bullet
Englisch - Türkisch

Definition von to speed, like a bullet im Englisch Türkisch wörterbuch

bullet
mermi

Tom tüm mermilerini kullandı. - Tom used up all his bullets.

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

bullet
{i} kurşun

Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı. - A doctor tried to remove the bullet from the president's head.

Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı. - Doctors were afraid to remove the bullet.

bullet
(Askeri) FİŞEK MERMİSİ, ÇEKİRDEK: Bir piyade tüfeği veya hafif ateşli silahlarda kullanılan kurşun, çelik veya diğer bir maddeden mamul, şekillendirilmiş cisim
bullet
(Bilgisayar) madde işareti
bullet
(Bilgisayar) imleme
bullet
(Askeri) çekirdek
bullet
(Bilgisayar) m imi
bullet
(Askeri) fişek mermisi
bullet
im
bullet
(ALT+0149) Mermi imi
bullet
küçükbulletproofkurşun geçmez
bullet
madde imi
Englisch - Englisch
bullet

Their debut started slow, but bulleted to number six in its fourth week.

to speed, like a bullet
Favoriten