to someone

listen to the pronunciation of to someone
Englisch - Türkisch
birini

Tom tanımadığı birinin yanında oturdu. - Tom sat down next to someone he didn't know.

birine

Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek. - If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.

Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim. - If you don't want this, I'll give it to someone else.

hatır için as a favor
birisi

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi. - Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.

Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı. - She screamed with horror as someone took hold of her arm.

to them
onlara

O, uzun süredir onlara yazmadı. - He hasn't written to them in a long time.

O, onlara karşı çok nazikti. - He was very kind to them.

to me
bana göre

O, bana göre üç yıl kıdemli. - She is senior to me by three years.

Bana göre bir anlamı yok. - It doesn't make sense to me.

to you
sana

Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver. - Allow me to introduce Mayuko to you.

Bir kuş olsam, sana uçabilirim. - If I were a bird, I would have been able to fly to you.

to us
bize

Tom bize yazacağını söyledi. - Tom said he would write to us.

Avukat yeni yasayı bize açıkladı. - The lawyer explained the new law to us.

to it
ona
to somebody
birini

Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun - You live next to somebody I work with.

to somebody
birine

Çek birine para ödeme yöntemidir. - A check is a method of paying money to somebody.

Bunu başka birine söyle. - Tell it to somebody else.

to you
size

Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir. - You have only to ask for it and it will be given to you.

Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım. - I will write to you as soon as I can.

someone
biri

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma. - Don't challenge someone who has nothing to lose.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

to it
o
to me
bendene
to this
Bunun

Bunun için anahtarınız var mı? - Do you have the key to this?

Bunun için görünenden daha fazlası varsa, umarım bana söylersin. - If there's more to this than meets the eye, I hope you'll tell me.

to you
senine
to you
sizlerin
to your
için
someone
bir kimse

O, şüpheleneceğin bir kimse değildi. - He wasn't someone you'd suspect.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

someone
şahsiyet
someone
kimse

Neden kimse Tom'a yardım etmedi? - Why didn't someone help Tom?

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez. - No one ever really knows what's going through someone else's head.

someone
önemli kimse
to her
ona
to him
ona

Ona beş dolar ödedim. - I paid five dollars to him.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

to this
buna

O elbiseyi buna tercih ederim. - I prefer that dress to this one.

Buna alışabildiğimi düşünüyorum. - I think I could get used to this.

Englisch - Englisch
some person

Is someone there?.

If you say that a person is someone or somebody in a particular kind of work or in a particular place, you mean that they are considered to be important in that kind of work or in that place. `Before she came around,' she says, `I was somebody in this town'. be someone to be or feel important
{i} person, human, human being
To it
thereto
To that
thereto
someone
A partially specified but unnamed person
someone
pron. some person, somebody
someone
a human being; "there was too much for one person to do"
someone
You use someone or somebody to refer to a person without saying exactly who you mean. Her father was shot by someone trying to rob his small retail store I need someone to help me If somebody asks me how my diet is going, I say, `Fine'
to it
to that; "with all the appurtenances fitting thereto"
to this
hereto
to someone

    Silbentrennung

    to some·one

    Türkische aussprache

    tı sʌmwʌn

    Aussprache

    /tə ˈsəmˌwən/ /tə ˈsʌmˌwʌn/

    Videos

    ... someone to edit their long post in to fit and asked them ...
    ... goes to Harvard, someone who goes ...
Favoriten