Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
Yarın muhtemelen kar yağacak.
- It will probably snow tomorrow.
Tom romanı onlara önerdi.
- Tom recommended the novel to them.
Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım.
- I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.
O bana göre altı yıl kıdemli.
- She is senior to me by six years.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Allow me to introduce Mayuko to you.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
- The lawyer explained the new law to us.
Tom bize yazacağını söyledi.
- Tom said he would write to us.
Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
- It has finally stopped snowing and has warmed up.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
- It stopped snowing an hour ago.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Ne yapılacağı size kalmış.
- What to do is up to you.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
Yarın kar yağıyor olacak.
- It will be snowing tomorrow.
Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek.
- If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
- Don't lend money to someone who can't have a morning erection.
Bunun için anahtarınız var mı?
- Do you have the key to this?
Bununla ilgili olarak, ben suçlu değilim.
- In relation to this, I am to blame.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
- It stopped snowing an hour ago.
Kar yağışı durana kadar, burada kalabilirsiniz.
- You can stay here till the snow stops.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
Buna alışabildiğimi düşünüyorum.
- I think I could get used to this.
Sonunda buna alışacağımdan oldukça eminim.
- I'm pretty sure I'll get used to this eventually.
It started to snow.
We have had several heavy snows this year.
The wind had dropped, and the snow, tired of rushing around in circles trying to catch itself up, now fluttered gently down until it found a place on which to rest.''.
... doing more of these. And for those of you in the D.C. area, hope you enjoy the snow ...
... as for the tomb of the meters behind it snow its missiles were built in the ...