Englisch - Türkisch
Definition von to sink; to settle, as sediment im Englisch Türkisch wörterbuch
- reside
- {f} ikamet etmek
- reside
- bağlı olmak
- reside
- -de ikamet etmek
- reside
- e dayanmak
- reside
- otur
Tom şu anda Boston'da oturuyor.
-Tom currently resides in Boston.
Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.
-More than half of the residents are opposed to the plan.
- reside
- reside otur
- reside
- yerleş
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
-I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
-A factory is not suitable for a residential district.
- reside
- {f} ait olmak
- reside
- sakin olmak
- reside
- {f} oturmak
O, New York'ta oturmaktadır.
-She resides in New York.
- reside
- {f} bulunmak
- reside
- {f} in -e bağlı olmak, -e dayanmak: The
- reside
- mukim olmak
- reside
- {f} in -e ait olmak: The authority resides in him. Yetki ona aittir
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to sink; to settle, as sediment im Englisch Englisch wörterbuch
- reside
to sink; to settle, as sediment
Silbentrennung
to sink; to settle, as se·di·mentAussprache
Resimler
Favoriten