Tom nişan aldı ve bir uyarı atışı yaptı.
- Tom took aim and fired a warning shot.
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
- The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
Tom romanı onlara önerdi.
- Tom recommended the novel to them.
O, uzun süredir onlara yazmadı.
- He hasn't written to them in a long time.
O şimdiye kadar gördüğüm en kötü vesikalık fotoğraf.
- That's the worst mug shot I've ever seen.
Tom bir fırt içki içti.
- Tom drank a shot of whiskey.
Onun başka bir DTP çekimine ihtiyacı var.
- She needs another DPT shot.
Tom büyük bir çekim avukatıydı.
- Tom used to be a big shot lawyer.
Hemşire bana bir iğne yaptı.
- The nurse gave me a shot.
Doktor bana iğne yaptı.
- The doctor gave me a shot.
Sen bana göre her şeysin.
- You are everything to me.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
- This book may well be useful to you.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
- We demanded that he explain to us why he was late.
Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
- The lawyer explained the new law to us.
Vurulmaktansa asılmayı tercih ederim.
- I'd rather be hanged than shot.
Vurulmak istemiyorum.
- I don't want to be shot.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
- I will write to you as soon as I can.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
- They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.
- Benjamin shot a bear with a rifle.
Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor.
- One of the hunters was shot and had to be taken to hospital, where he is now making a speedy recovery.
Çok uzakta olmayan bir silah sesi duyduk.
- We heard a shot not far away.
Biz üç el silah sesi duyduk.
- We heard three shots.
Köpek bir mermi gibi uzaklaştı.
- The dog went away like a shot.
Sami, karısı Leyla'yı başından iki mermi ile vurdu .
- Sami shot two bullets into the head of his wife, Layla.
Bir yudum tekila istiyorum.
- I'd like a shot of tequila.
Tom bir fırt tekilayı bir yudumda içti.
- Tom drank the shot of tequila down in one gulp.
Tom bir keskin nişancı tarafından başından vuruldu.
- Tom got shot in the head by a sniper.
Tetanoz aşısı köpek ısırmasından daha çok acıttı.
- The tetanus shot hurt more than the dog bite.
Tom bir kolera aşısı yaptırmak zorunda kaldı.
- Tom had to get a cholera shot.
Bu bizim tek şansımız.
- This is our only shot.
Bana bir şans daha ver.
- Give me another shot.
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.
- If you don't want this, I'll give it to someone else.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor.
- How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.
Bunun için görünenden daha fazlası varsa, umarım bana söylersin.
- If there's more to this than meets the eye, I hope you'll tell me.
Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük
- We saw Mac make a fantastic shot.
Bana vurmak istiyor musunuz? Devam edin ve en iyi vuruşunuzu yapın.
- Do you want to hit me? Go ahead and take your best shot.
Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz.
- You may as well say it to him in advance.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
O elbiseyi buna tercih ederim.
- I prefer that dress to this one.
Buna alışkın değilim.
- I'm not used to this.
Schwarzenegger also is taking nasty shots from his own party, as GOP conservatives bash some of his appointments as Kennedyesque and traitorous to party values.
They took the lead on a last-minute shot.
The rear axle will have to be replaced. It's shot.
I'd like just one more shot at winning this game.
Drink up. It's his shot.
... VIC GUNDOTRA: This is a shot of what we're ...
... a fair shot and everybody should do their fair share and everybody should play by the ...