Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Chicago için rehberlik etmek istiyorum.
- I want a guide to Chicago.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
- This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it.
Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- My teacher guided me in the choice of a career.
Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- I'll act as a guide for you.
Kılavuza göre bu çevredeki en iyi restoran burası.
- According to the guidebook, this is the best restaurant around here.