to see someone or something clearly or distinctly

listen to the pronunciation of to see someone or something clearly or distinctly
Englisch - Türkisch

Definition von to see someone or something clearly or distinctly im Englisch Türkisch wörterbuch

distinguish
{f} anlamak
distinguish
{f} sivriltmek
distinguish
ayrımsamak
distinguish
kendini göstermek
distinguish
ayırmak

İyiyi kötüden ayırmak kolaydır. - It's easy to distinguish good from evil.

İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz. - You like to distinguish work from play.

distinguish
ayırt etmek

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.

distinguish
tanımak
distinguish
farkı görmek
distinguish
sivrilmek
distinguish
ayrı kılmak
distinguish
{f} farketmek
distinguish
ayırt et

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Reality and fantasy are hard to distinguish.

distinguish
temayüz etmek
distinguish
kibar
distinguish
distinguished üstün
distinguish
distinguishably farkedilecek surette
distinguish
mükemmel

Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum. - I think you'd look distinguished with a beard.

distinguish
(fiil) ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
distinguish
fark edilebilir
Englisch - Englisch
distinguish
to see someone or something clearly or distinctly

    Silbentrennung

    to see some·one or some·thing clear·ly or dis·tinct·ly

    Türkische aussprache

    tı si sʌmwʌn ır sʌmthîng klîrli ır dîstîngktli

    Aussprache

    /tə ˈsē ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈklərlē ər dəˈstəɴɢktlē/ /tə ˈsiː ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ˈklɪrliː ɜr dɪˈstɪŋktliː/
Favoriten