Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
- They explored the desert in quest of buried treasure.
O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
- He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.
Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz.
- If you have any more questions, please don't hesitate to call.
Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin.
- If you have any questions, don't hesitate to call.
Herhangi bir sorunun olursa aramaya çekinme.
- If you have any questions, feel free to call.
Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin.
- If you have any questions, don't hesitate to call.
Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.
- Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
- They explored the desert in quest of buried treasure.
Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.
- Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
Seni aradım çünkü sana bir soru sormam gerekiyor.
- I called you because I need to ask you a question.