to scatter; to disperse

listen to the pronunciation of to scatter; to disperse
Englisch - Türkisch

Definition von to scatter; to disperse im Englisch Türkisch wörterbuch

sparse
seyrek

Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur? - What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?

Tom seyrek şekilde döşenmiş bir dairede çok basit bir hayat yaşıyor. - Tom lives a very simple life in a sparsely furnished apartment.

squander
müsrif
squander
boş yere harcamak
squander
hesapsızca harcamak
squander
israf etmek

Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı. - He was accused of squandering public funds.

squander
çar çur etmek
sparse
kıtlık
sparse
sparsityseyreklik
sparse
sparselyseyrek seyrek sparseness seyreklik
sparse
{s} aralıklı
squander
{f} saçıp savurmak
squander
çarçur et
squander
{f} heba etmek
squander
{f} har vurup harman savurmak
squander
boş yere harcama
squander
{f} boşa harcamak
Englisch - Englisch
sparse
squander
to scatter; to disperse
Favoriten