O onu bir tüfekle vurdu. - She shot him with a rifle.
O onu bir tüfekle vurdu.
She shot him with a rifle.
O, her zaman bir tüfek ile yürür. - He always walks with a rifle.
O, her zaman bir tüfek ile yürür.
He always walks with a rifle.
She made a mess when she rifled through the stack of papers, looking for the title document.