Omuzunda bir tüfek taşıyordu. - He carried a rifle on his shoulder.
Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
He carried a rifle on his shoulder.
Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu. - Benjamin shot a bear with a rifle.
Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.
Benjamin shot a bear with a rifle.
She made a mess when she rifled through the stack of papers, looking for the title document.