Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
You ought to face the stark reality.
Onlar yüz yüze durdu. - They stood face to face.
Onlar yüz yüze durdu.
They stood face to face.
... And we can treat the human face completely separately ...
... sumo wrestler sat on your face. ...