Birçok akarsu üzerinde köprü inşa etmek zorundaydılar.
- They had to build bridges over the many streams.
Tom sonunda akarsu üzerinden atlamayı denemeye karar verdi.
- Tom finally decided to try jumping over the stream.
Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
- The blood stream is usually constant and continuous.
Trafik akışında bir kesinti yoktu.
- There was no gap in the stream of traffic.
Bir dere göle akmaktadır.
- A stream flows into the lake.
Bu hızlı akıntıda yüzmek tehlikeli olmalı.
- It must be dangerous to swim in this rapid stream.
Tekne akıntıyla sürüklendi.
- The boat drifted down the stream.