Daha sonra, lisede, kimyayı vitamin haplarını aldığım şekilde alacaktım.
- Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.
Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.
- Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.
Mary doğum kontrol hapı aldı.
- Mary took the morning after pill.
Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
- Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?
Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.
- Dan strangled Linda with a pillow case.
Temiz yastık kılıfları nerede?
- Where are the clean pillowcases?
Hasta yeni ilaçlar almasına rağmen daha iyi hissetmiyor.
- The patient felt none the better for having taken the new pills.
İlaçlarınızı aldınız mı?
- Have you taken your pills?