Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.
- The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.
Sıcaklıklarda bir artış beklenmektedir.
- A rise in temperatures is expected.
Geçen yıl fiyatlarda makul bir artış vardı.
- There was a modest rise in prices last year.
Bu politika, fiyatlarda büyük bir yükselişe neden oldu.
- This policy resulted in a great rise in prices.
Fiyatlar hâlâ yükseliştedir.
- Prices are still on the rise.
Kalkma zamanı, Johnny.
- Rise and shine, Johnny.
Güneş her zaman doğudan doğar.
- The sun always rises in the east.
Davalı lütfen ayağa kalkın.
- The defendant will please rise.
Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?
- When are you going to approach him about your pay rise?
Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu?
- Does depreciation of the yen give rise to inflation?
Bu nehir Nagano dağlarından kaynaklanır.
- This river rises in the mountains in Nagano.
Estetik kliniklerini ziyaret eden insanların sayısı bu son yıllarda artmaktadır.
- The number of people who visit aestethic clinics have been on the rise these last years.
Fiyatlar yükselmeye devam etti.
- Prices continued to rise.
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
- The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.
- This political problem gave rise to hot discussions.
Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu?
- Does depreciation of the yen give rise to inflation?
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
Fiyatlar yükselmeye devam etti.
- Prices continued to rise.
Tom dik oturmak için çabaladı.
- Tom struggled to sit up.
Tom dik oturmaya çalıştı ama yapamadı.
- Tom tried to sit up, but was unable to.
Tom dik oturmak için çabaladı.
- Tom struggled to sit up.
Astond he stood, and vp his haire did houe, / And with that suddein horror could no member moue.
The governor just gave me a rise of 2-pounds-6.
And still the hours passed, and at last I knew by the glimmer of light in the tomb above that the sun had risen again, and a maddening thirst had hold of me. And then I thought of all the barrels piled up in the vault and of the liquor that they held; and stuck not because 'twas spirit, for I would scarce have paused to sate that thirst even with molten lead.
I went along up the bank with one eye out for pap and t'other one out for what the rise might fetch along.
The rise of his pants was so low that his tailbone was exposed.
... causing pressure and heat to violently rise. ...
... How the planet prepared for the rise of man. ...