Rüzgara karşı yelken açtık.
- We sailed against the wind.
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.
Bu gemi sefere çıkmak üzeredir.
- The ship is about to set sail.
Gemi burnun etrafını dolaştı.
- The ship sailed around the cape.
Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I'm really looking forward to going sailing with Tom.
O teknenin güzel yelkenleri var.
- That boat has pretty sails.
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.