Akıllı olmanın yararı bir aptalmış gibi davranabilirsin, ancak tersi mümkün değildir.
- The benefit of being intelligent is that you can pretend to be a fool, but the reverse is not possible.
O, istediğimin tersini yaptı.
- He did the reverse of what I asked.
Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.
- Tom started the car and put it in reverse.
Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.
- Tom started the car and put it in reverse.
O, istediğimin tersini yaptı.
- He did the reverse of what I asked.
Tersi doğru görünüyor.
- The reverse seems true.
Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.
- Translation is easier than reverse translation.
Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.
- Translation is easier than reverse translation.
Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.
- Translation is easier than reverse translation.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Süreci nasıl tersine çeviririz?
- How do we reverse the process?
The mirror showed us a reverse view of the scene.
Bene they all dead, and laid in dolefull herse? / Or doen they onely sleepe, and shall againe reuerse?.
... I'm coming with the reverse question. ...
... So what we've started to say is let's have a sort of a reverse ...